Detoks toksinlerden arınmak demektir. Insan bedensel, ruhsal ve zihinsel olarak çevresi ile sürekli alışveriş halindedir.
Soluduğumuz havadan, yediğimiz, içtiğimiz besinlerden, dokunduğumuz, karşılaştığımız maddelerden, elektromanyetik alanlardan, tedavi amaçlı kullandığımız ilaçlardan, hastalıklardan korunmak amaçlı yaptırdığımız aşılardan, serumlardan hergün binlerce çeşit zararlı madde ve enerji ile karşılaşırız.
Insan bedeni dışardan istemeden aldığımız ya da yaşam için gerekli olduğu için yediğimiz, içtiğimiz kullandığımız maddeleri sindirirken ortaya çıkan pek çok zararlı maddeyi temizleyecek mekanizmalara sahiptir.
Bir madde, atılabilecek ya da temizlenebilecek miktardan fazla birikmesi halinde ölüme ya da ağır hastalığa sebep olabilir. Buna akut zehirlenme diyoruz. Beden karşılaştığı ya da aldığı maddelerin kendisi için gerekli olanlarını kullanır.
Gereksiz ve zararlı bulduklarını da olduğu gibi ya da parçalarına ayırarak vücuttan atar. Zararlıların parçalanarak veya başka maddelere bağlanarak zararsız hale getirilmesi işlemine detoksifikasyon denir. Karaciğer en önemli detoksifikasyon organımızdır. Incelikli bir kimya laboratuvarı gibi çalışarak alınan maddeleri yararlı veya zararsız hale getirir. Zararlı ve gereksiz olanları atılabilecek formlara dönüştürür. Zararlı maddelere genel olarak toksin diyecek olursak, bu toksinler karaciğerden safraya, kana, lenfe verilerek temizleme organlarına ulaştırılır. Toksinler vücudumuzdan, safra ile, idrar ile, ter ile, akciğerlerden uçucu maddeler olarak ve mukus salgısı ile atılırlar. En önemli detoks organlarımız, karaciğer, böbrekler, barsaklar, akciğerler, lenfatik sistem ve deridir.
Detoks organlarımızın kendilerine gore bir temizleme kapasitesi vardır. Bu kapasite organ sağlığı ile orantılı olarak ve genel vücut sağlığı ve çalışması ile ilgili olarak artıp azalabilir. Toksik maddelerle yoğun karşılaşma ya da bedensel detoks yetersizliği dönemlerinde zararlı maddeler ve atıklar tamamen temilenemeyip birikirler. Birikimler bazan hücre içine olsa da çoğu kez hücreler arası maddeye olur.
Sağlıklı yaşam bilincinin artması ile detoks düşüncesi gelişmiştir. Yoga, nefes terapileri, inziva, dua, ibadet gibi zihinsel ve ruhsal arınmalar yanısıra, oruç, kaplıca, bitkisel beslenme, sıvı gıdalarla beslenme gibi bedensel arınmaların tümü detoks kapsamındadır. Ayrıca enerjik arınma çeşitleri olan tuz odaları, iyon detoks programları, hava ve çevre temizliği uygun yeşil alanlar, ya da ışık, su, toprak (kum) rüzgar (hava) gibi tüm hayat elementlerinin bir arada bulunması ile deniz kıyısı tatilleri de ruhsal, zihinsel, bedensel ve enerjik anlamda detoks uygulama programı olarak kabul edilebilirler.
Çeşitli sebeplerle zihinsel, ruhsal ve bedensel arınma yapılamıyorsa, el ve ayak iyon detoksu ile de bedenin alkali hale getirilmesi mümkün gibi görünmektedir. Alkali beden ve vücut yapısı detoks organlarının daha iyi çalışması ile zararlı maddelerden arınmayı kolaylaştırır.
Detoksların amacı, zararlı birikimlerden kurtulmak, bedensel, ruhsal, enerjik ve zihinsel arınmayı sağlamak, bu şekilde vücudumuzun yeniden sağlıklı çalışmasına yardımcı olmaktır.
Bilinçsiz uygulanan beslenme değişikliklerine dayanan bedensel detokslardan zarar görme olasılığı da vardır. Detoksifikasyon sağlanırken, vücudumuzda sentez edilemeyen asal proteinlerin alınmasına engel olacak uzunlukta yapılan sıvı, bitkisel ya da tek besinle beslenme detoksları zararlı olabilir.
Asal proteinlerin 8 saatten uzun sürelerde alınamadığı beslenme durumlarında çok acil ihtiyaçları için vücudun kas, kemik gibi yapılardan bu proteinleri çözmek zorunda kalacağı unutulmamalı, çok özel bazı hastalıklar dışında ve konusunda uzman olmayan kişilerin medya aracılığı ile önerdiği yanlış beslenme biçimleri bir doktor kontrolü olmadıkça uygulanmamalıdır.
Detoks Ne Zaman Gereklidir?
Eğer vücut toksin fazlasının tamamını dışarı atamıyor ve bu toksinler vücutta depolanıyorsa çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Toksinlerin en çok biriktiği yer; hücreler arası alandır. Biz bu alana “matriks” diyoruz. Matriks de atar damarlar, toplar damarlar, sinirler ve lenf damarları serbest olarak sonlanır. Bu nedenle herhangi bir zararlı madde atılamıyorsa matrikste birikmeye başlar. Matriks çeşitli nedenlerle dolduğu zaman vücut artık bu toksinleri ve olumsuz etkileri yok etme yeteneğini kaybeder. Ve son bir vuruşla (üst solunum yolu enfeksiyonu, herhangi bir stres, hastalık, ilaç, vb. bir sebep) kişinin dengesi bozulur. Bu aşamadan sonra vücut bozulan dengeyi toparlayamaz.
Aşağıdaki bulguların birkaçını hissedenler detoks yaptırarak sağlıklarını koruyabilirler.
* Enerjinin azalması ve Stresin artmasıdetoks3
* Cinsel Sağlığın etkilenmesi
* Ağrılar
* Hafızanın ve Uykunun bozulması
* Cildin kırışık, yorgun görünmesi,
* Akne ve Cilt Sorunları
* Ciltteki kızarıklıklar
* Gözlerin çevresinde koyulaşma, çökme, torbalanma
* Eklemlerde ağrı, şişlik
* Sarı-yeşil ve lekeli ciltler
* Kilo alma
* Şişkinlik hissi
Biorezonans ile Tedavi:
Çoğu kez asit atıkların vücutta biriktiğini gösterir. Diyet değişiklikleri ile birlikte birkaç iyon detoks seansı bu durumları önemli derecede azaltır ve hatta giderebilir.
Detoks vücudun kendi kendini onarmasına yardımcı bir yöntemdir. Nasıl ki antibiyotikler vücuttaki bakterileri öldürmeye yarıyorsa, detoks da hücrelerin normal çalışmalarına engel olan toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan bir sistemdir. Böylece vücudun kendi kendini tedavi etme mekanizması çalışabilir. Eğer insanın detoksifikasyon mekanizması zayıf ise daha hızlı yaşlanma eğilimindedir ve kalp hastalıkları, kanser ve kronik dejeneratif hastalıklara yakalanma şansı daha fazla demektir.